Yeni CEO'muz Jim Rowan'ın mektubu: Ekip olarak kazanacağız

Herkese merhaba.

Bugün, hayatımda yeni bir sayfa açılıyor ve bu beni oldukça heyecanlandıran bir sayfa. Böylesine muazzam bir dönüşümün ortasında Volvo ailesinin bir parçası olmak çok ilham verici.

İnsanlar "Neden Volvo?" diye sorduklarında bu cevabı veriyorum. Çünkü bu, son derece heyecan verici bir fırsat. Önümüzdeki yıllarda ortak yolculuğumuzun bir parçası olmayı, sizinle çalışarak yeni nesil mobilitede lider bir şirket yaratmayı ve şirkette yeni başarılara imza atmayı dört gözle bekliyorum.

Mühendislik ve teknolojiyi sevsem de otomotiv sektöründen gelen biri değilim. Ama bunun iyi bir şey olduğu kanaatindeyim. Volvo, otomotiv endüstrisini avucunun içi gibi bilen ve gerekli tüm becerilere sahip insanlarla dolu. Bu konuda bana ihtiyacınız yok!

Yeni nesil mobiliteye geçiş sürecimize, yüksek teknolojili tüketici ürünleri endüstrisindeki iç görülerim ve deneyimlerimle katkı sağlayabilmeyi umuyorum. Bununla Volvo'nun 95 yıllık yetenek ve bilgi birikimini doğru şekilde birleştirdiğimiz takdirde oldukça güçlü bir kombinasyon elde edeceğimizi düşünüyorum.

Geçmişimiz ve mirasımız hep bizimle. İnsanlar Volvo markasına güveniyor, bu markanın özgünlük ve dürüstlüğü temsil ettiğini biliyor. Bu değişmeyecek. Ama yeni nesil otomotiv dünyasının dili ve beklentileri değişiyor. Önceden önemli olan beygir gücü ve silindirlerdi. Şimdi ise müşterilerimiz için işleri kolaylaştıran ve daha kullanışlı hale getiren bütünleşik teknolojiler ön planda. Kullanılan dil daha kapsayıcı ve geleceğe odaklı ki bunun gayet iyi olduğunu düşünüyorum.

Hedefimiz gayet açık; insanlara güvenli, sürdürülebilir ve kendilerine özgü bir biçimde hareket etme özgürlüğü sunmak istiyoruz. Mobiliteyi karbonsuzlaştırmak ve bu geçişin sorumluluğunu üstlenmek oldukça motive edici. Bu yalnızca Volvo için değil; daha da önemlisi toplum için de doğru olan şey.

İnsanların güvenliğini, gezegenin güvenliği kadar ciddiye aldığımızı göstermemizin vakti geldi. Şu anda hiç olmadığı kadar önemli olan ve daha alacak çok yolumuzun olduğu iki konu var. %100 elektrifikasyona yaklaşımımız ve otonom sürüşün güvenli şekilde hayata geçirilmesi. Tüm şirketin üzerinde çalıştığı konular bunlar ve bunları birlikte başaracağız. Fakat yeni nesil otomotiv dünyasında kişisel unsurların hiç olmadığı kadar önem kazanacağı düşüncesindeyim. Müşterilerimizle doğrudan bağlantı kurarak istikrarlı ve karlı büyümenin önünü açacağız ve markamıza katma değer sağlamış olacağız.

Bir Volvo aldığınızda veya bir Volvo'ya abone olduğunuzda güçlü, güvenilir, güvenli ve yüksek kalitede bir otomobile sahip olmuş olacaksınız. Bu asla değişmeyecek. Geçtiğimiz yıllar içerisinde inşa ettiğimiz tüm temel yetkinliklere yatırım yapmaya ve bu alanlarda yenilikler yapmaya devam edeceğiz. Fakat, müşterilerimizin her şey dahil kusursuz Volvo deneyimlerini daha da geliştirsek, Volvo'yu hayatları boyunca vazgeçmeyecekleri bir marka haline getirebiliriz. Yalnızca sizi, sevdiklerinizi ve çevreyi korumakla kalmayan aynı zamanda size zevk, kolaylık ve huzur veren bir mobiliteden bahsediyorum.

Son olarak kültürümüzle ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Güven benim için önemli. Şirketimizin çalışanlarına işlerini yapmaları konusunda güvenen, herkese eşit fırsatlar sunan ve çalışanlarımızın temel hedeflerimizi gerçekleştirmeye yardımcı olmak için muhakeme ve becerilerini kullanabilecekleri bir kültüre sahip olmasını istiyorum.Bu çalışanlarının güvenini kazanmış bir şirket olduğumuz anlamına da geliyor. Yani ne konuda olursa olsun desteğe ihtiyaç duyduğunuzda yanınızda olan bir şirket. Bir şeyler ters gidecek gibi olduğunda herkesin kendinden emin bir şekilde bunu dile getirmesini ve sorunun çözülmesi için yardım ve destek istemesini istiyorum. Ekip olarak kazanacağız. Kimse kimseyi suçlamayacak; herkes misyonumuza odaklanacak.

Neyse, şimdilik bu kadar konuşma yeter. Önümüzdeki haftalarda ben alışana kadar biraz sabırlı olmanız gerekebilir. Ama planım, tüm operasyonları ziyaret ederek hızlı bir şekilde uyum sağlamak. Sizinle tanışmayı ve bu maceraya birlikte atılmayı dört gözle bekliyorum.Jim