Sürdürülebilirlik stratejimizi güncelliyoruz

Sürekli değişen bir dünya karşısında, stratejilerimizin etkili ve güncel kalmasını sağlamak oldukça önemli. Bu nedenle, sürdürülebilirlik stratejimizi 2030 ve 2040 yıllarına yönelik yeni iddialı hedeflerle güncellerken biyoçeşitlilik odağımızı da güçlendiriyoruz.

Sahil yolunda hareket halinde bir Volvo otomobilin kuş bakışı görüntüsü.

Sürdürülebilirlik stratejimizi güncelliyoruz

Volvo Cars CEO'su Jim Rowan, “İklim değişikliğiyle mücadele etmek tartışılmaz olduğu kadar, tamamen elektrikli otomobillere geçmeyi hedeflediğimiz öncü yolculuğumuzda çok önemli bir adım,“ diyor. “Değer zincirimiz genelinde emisyonları daha da azaltma yolunda ilerlerken, daha fazlasını yapma ve biyoçeşitlilik ayak izimizi ele almanın yanı sıra insanların yaşamlarını iyileştirmeye yardımcı olma sorumluluğumuz da var. Güncellenen stratejimiz tam da bunu yapmamıza yardımcı olacak şekilde tasarlandı.“


2030 için tasarladığımız yeni sürdürülebilirlik hedeflerimiz kısaca şöyle:

  1. Otomobil başına karbon emisyonlarımızı 2018 seviyelerine kıyasla %75 oranında azaltmak.
  2. Operasyonlarımızda ortalama otomobil başına enerji kullanımını 2018 seviyelerine kıyasla %40 oranında azaltmak.
  3. Filomuz genelinde ortalama %30 geri dönüştürülmüş içeriğe ulaşmak ve yeni otomobil modellerinin en az %35 geri dönüştürülmüş içeriğe sahip olması.
  4. Operasyonlarımızda otomobil başına ortalama su kullanımını 2018 seviyelerine kıyasla %50 oranında azaltmak.
  5. Operasyonlarımızdan kaynaklanan tüm atıkların en az %99'unun yeniden kullanılması ya da geri dönüştürülmesi.


Sürdürülebilirlik stratejimizi yayımladığımız 2019 yılından bu yana, iklim eylem planı hedeflerimize ulaşma yolunda önemli adımlar attık. Örneğin, 2019'da operasyonlarımızın %55'inde iklim nötr enerji kullanılırken bu oran artık %69. Yine 2019'da, üretim tesislerimizde %80 iklim nötr enerji kullanılırken bu oran artık %100'e ulaşmış durumda. Otomobil başına karbon emisyonlarımızı da 2018 yılından bu yana %19 azalttık.

Volvo Cars CEO'su Jim Rowan, “İklim değişikliğiyle mücadele etmek tartışılmaz olduğu kadar, tamamen elektrikli otomobillere geçmeyi hedeflediğimiz öncü yolculuğumuzda çok önemli bir adım,“ diyor. “Değer zincirimiz genelinde emisyonları daha da azaltma yolunda ilerlerken, daha fazlasını yapma ve biyoçeşitlilik ayak izimizi ele almanın yanı sıra insanların yaşamlarını iyileştirmeye yardımcı olma sorumluluğumuz da var. Güncellenen stratejimiz tam da bunu yapmamıza yardımcı olacak şekilde tasarlandı.“

2040'a kadar sıfır sera gazı emisyonu

2040 yılına kadar sera gazı emisyonlarımızda net sıfır düzeyine ulaşmayı hedefliyoruz. Bu, 2040 yılına kadar iklim nötr olma yönündeki önceki hedeflerimizi büyütüp, karbon salınımını ortadan kaldırma adımlarını yalnızca kaçınılmaz emisyonları dengelemek için kullanma niyetimizi güçlendirmektedir. Karbon salınımını ortadan kaldırma adımlarına başvurmadan önce gerçek emisyonları azaltma hedefimiz önceliğini koruyor. Tedarikçilerimizi de aynısını yapmaya davet ediyoruz.


Finansmanın sürdürülebilir kalkınmanın ilerletilmesinde kritik bir rol oynadığının farkında olarak, 2025 yılına kadar varlıkların %100 çevreye duyarlı veya sürdürülebilirliğe bağlı finansmanına ulaşmayı da amaçlıyoruz.


2030 yılı bizim için bir dönüm noktası olacak. 2030'a kadar tamamen elektrikli otomobillere geçmiş olmayı ve otomobil başına ortalama CO2 emisyonlarını 2018'e göre %75 azaltmayı planlıyoruz. Yalnızca tamamen elektrikli otomobiller üretip hem tedarik zincirimizde hem operasyonlarımızda otomobil başına ortalama emisyonları %30 azaltarak, karbon salınımı azaltma hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyoruz.


2040'a kadar döngüsel bir işletme olmak için çalışıyoruz

2019 yılından bu yana döngüsel ekonomiyi benimsemeye odaklandık. Halihazırda, Volvo Cars'ın geri dönüştürülmüş malzeme oranı bugüne kadarki en yüksek düzeyde. Örneğin, en kompakt SUV modelimiz yeni EX30'da yaklaşık %25 oranında geri dönüştürülmüş malzeme kullanılıyor. Bu modelin tüm çelik ve plastik malzemelerinin %17'si geri dönüştürülmüş kaynaklardan elde edilmektedir.


2030'a kadar filomuz genelinde ortalama %30 geri dönüştürülmüş içerik kullanmayı 1 ve 2030'dan sonra piyasaya çıkacak yeni otomobil modellerimizde en az %35 geri dönüştürülmüş içerik kullanmayı hedefliyoruz. Ayrıca, 2022'de %94 olan geri dönüştürülmüş küresel üretim atığı oranını, malzemeleri yeniden kullanarak veya geri dönüştürerek 2030 yılında %99'a çıkarmak istiyoruz.


Net pozitif olmak ve doğa dostu bir geleceğe katkıda bulunmak istiyoruz

Biyoçeşitlilik üzerindeki etkimizde değer zincirini bir bütün olarak ele alan bir yaklaşım benimsememiz gerektiğine inanıyoruz. Eylemlerimizin biyoçeşitliliği nasıl etkilediğini belirlemek amacıyla, ReCiPe modelini kullanarak yıllık biyoçeşitlilik ayak izimizi tahmin etmek için 2021'deki üretim ve satış verilerini kullanarak bir etki değerlendirmesi yaptık. Bu bulguları temel alarak, değer zincirimizde net pozitif olmamızı sağlayacak2 ve doğa dostu bir geleceğe katkıda bulunacak3 uzun vadeli bir hedef belirliyoruz.


Kısacası, doğaya etkimizi ortadan kaldırmanın ve azaltmanın yanı sıra, yarattığımız olumsuz etkiyi dengeleyecek koruma ve yenileme adımlarını atacağız.


Bunun için, geliştirmekte olduğumuz kısa vadeli ve uzun vadeli tedbirleri bir arada kullanmamız gerekiyor. Örneğin, değer zincirimizin etkilerini ortadan kaldırmak ve azaltmak, faaliyet gösterdiğimiz veya kaynak olarak kullandığımız ekosistemler için bir koruma ve yenileme programı tasarlamak ve biyoçeşitlilik konusunda farkındalık yaratmak üzere tedarik zincirindeki ortaklarımızla birlikte çalışmak gibi önlemler alıyoruz.


Tedarik zincirimiz içinde ve ötesinde insan hayatının korunmasına yardımcı oluyoruz

İnsanları önemseyen bir şirket olarak, toplum üzerinde olumlu bir etki yaratmak istiyoruz. İnsan hayatının korunmasına yardımcı olma yollarımızdan biri de yaralanma oranımıza (LTCR) odaklanmak4. Yaralanma oranı şu anda sektördeki en düşük seviye ile 0,07 ancak 2030'a kadar iş yerinde yaralanma oranını 0,02'ye düşürmeyi amaçlıyoruz. Değer zincirimiz genelinde, insan hakları risklerini izlemek, belirlemek, değerlendirmek ve ortadan kaldırmak amacıyla risklere karşı özen yükümlülüğü uygulanan süreçlerde5 insan haklarının korunmasına yardımcı olmak için çok çalışıyoruz.


Benzer düşünen ortaklarımızla birlikte, önümüzdeki yıl insanların ve gezegenin korunmasına yardımcı olmayı amaçlayan yeni sosyal ve çevresel girişimleri açıklamayı heyecanla bekliyoruz. Save the Children ve UNICEF'in Ukrayna'da gerçekleştirdiği çalışmalara verdiğimiz mali ve ayni destek ile Girls Who Code ile iş birliğimiz yakın tarihli örnekler arasındadır.




1 Bu ifade, o tarihte üretimde olan tüm modeller için geçerlidir.


2 Bu, etkilerimizi ortadan kaldırmak ve azaltmak için önlemler alacağımız ve olumsuz etkilerimizi olumlu yönde dengelediği ölçüde doğanın korunması ve yenilenmesine çalışacağımız anlamına gelmektedir.


3 Doğaya olumlu katkıda bulunma hedefimiz, yalnızca net pozitif olmayı değil aynı zamanda olumsuz etkimizi 2021 referans değerine göre sürekli olarak azaltmayı da kapsamaktadır.


4 Yaralanma oranı (LTCR), en az bir günlük hastalık izni ile bildirilen iş ve meslek kazalarının sayısının, çalışılan saate bölünüp 200.000 ile çarpılmasıyla elde edilir.


5 Potansiyel veya fiili olumsuz etkileri değerlendirmek ve tespit edilen insan hakları ihlallerini durdurma, önleme, hafifletme ve düzeltmeye yönelik eylemlere öncelik vermek için risklere karşı özen yükümlülüğü uygulanan küresel süreçler. Bu süreçler, hazırlanan AB Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi (CSDDD) ile insan hakları uyum programımızın şartlarını karşılamalıdır. Bu, Volvo Cars'ın ilgili ham madde (RMOC) olarak tanımlanmış tüm malzemelerin tedarik zincirlerindeki insan hakları ve çevre ile ilgili riskleri proaktif olarak yönetmek üzere resmi ve tutarlı bir süreç izlenmesini amaçlayan sorumlu bir kaynak yönetim sistemini içerir.

Paylaş